Beslenmeyen her şey açlıktan ölür. Arzu ve heyecanlar da… Seksle ilgili her şeyin her yerde erişilebilir olduğu bir çağda ya anlık hazlara boğuluyoruz ya da sekse rağmen hazdan uzak kalıyoruz… Kabul edelim bir zamanlar kocaman bir alev gibi yanan libidomuz bazen solgun bir mum ışığına dönüyor. Oysa bu hisleri soldurmak yerine, o alevi besleyip büyütmek de mümkün. Bedenimizle barışık, arzularımızdan mahçubiyet duymadan da tensel hazlardan hakkımızı alabiliriz.
“Bence insanlar kendilerinin dışına seyahat etmek istiyorlar. İlla da hakikat ihtiyacı ile aynı olmayan dolaylı, temsili / vekaleten deneyimlere ihtiyaç var. Fanteziye gereksinim var diye düşünüyorum…” Yazar ve düşünür Susan Sontag, o ünlü söyleşilerinde John Berger’in fantastik edebiyatla ilgili sorusuna bu yanıtı veriyordu. Aynı sözleri erotik edebiyat için söylemek pekala mümkün.
Bu yüzden biz kadınlar, başka kadınların dinlemesi için imgeler, kelimeler ve seslerle hayalgücünü ateşleyen erotik hikayeler yazıp seslendiriyoruz. Hikayelerimizi anlatmaya da Psykhe (ruh) ve Eros’un (aşk) nefes kesen aşkından doğan Haz Tanrıçası Hedone’un adıyla başlıyoruz.